26 Aralık 2010 Pazar

Çoğunluk Üzerine



—Çoğunluk her zaman doğru mudur, haklı mıdır?
—Azınlık her zaman mağdur mudur, haklı mıdır?
Her iki sorunun cevabı da tabiî ki hayır.
Mutlak doğruyu veya haklıyı tespit etmek çoğu zaman mümkün olmuyor. O halde uzlaşmayı sağlayacak; kavgayı, çekişmeyi önleyecek bir yol bulmalı. Bir karara varılmalı. Kararsızlık en kötü sonuçtur. Varılan kararın toplumun her kesimini memnun etmesi beklenemez. Burada çoğunluğun iradesini yansıtan “Demokrasi “devreye giriyor. Eşit haklara sahip olanlar arasında çoğunluğun isteğinin yapılmasının kabulü ile toplumsal uzlaşı sağlanabilir. Çoğunluk ile alınan karara itiraz edenler elbet olacaktır. İşin inceliği, zarafeti burada gizli. Burada önceliği olan husus kararın doğruluğu veya yanlışlığı değildir. Çoğunlukla alınmasıdır! Yoksa alınan kararın doğruluğunun tartışmasız kabul edilmesinin dayatılması yanlış sonuçlar doğurur. Karar ( Kişisel hak ve özgürlüklere aykırı olmamak kaydıyla) zorlayıcı hükümler de içerebilir. Çoğunluğun özgür iradesi ile alınan kararlar, tabu değildir. Tartışılabilir, yanlış olduğu iddia edilebilir. Fakat karara uyma mecburiyeti vardır. Özellikle ihtisas gerektiren hususlarda, karar mekanizmasında görev alacak olanların eşit ihtisas kademelerinde bulunması gerekir. Rasgele oluşturulacak bir kurulun çoğunluk ile vereceği bir karar ne kadar doğru olabilir?
İnanç ile ilgili toplumsal uzlaşı yapılsa da zorlayıcı olamaz. Çünkü inanç kişisel hak ve özgürlük alanına giriyor. Yani insanların neye ve nasıl inanacağı konusunda toplumsal baskı oluşturulamaz.
Çoğunluğa uymak

Çoğunluğa uymak her zaman doğru mudur?
Peygamberler neden çoğunluğa uymadı?
Peygamberlerin daveti çoğunlukça kabul görmediği halde neden davalarından çoğunluk lehine dönmediler?
Çoğunluğun sayısal değeri var da niteliksel değeri yok mu?
İnsanlar neden eğitim alıyorlar?
Bilenlerle bilmeyenler aynı mı?
“Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar.” Enam Suresi /116/ Diyanet Meali

Doğrudan yana olmak veya güçlüden yana olmak üzerine

İnsanların ekser kısmı avamdır ve avam zahire baktığından güçlüden yanadır.
Güçlü ise her zaman doğru değildir. Her zaman doğru olanı bulmak, bilmek de kolay değildir. Büyük bir altyapı gerektirir. Yani yine eğitimden geçiyor yolumuz. İster hayat mektebinde okuyun, isterseniz iyi bir üniversitede; fark etmez.
Avam genellikle tercihini güçlüden yana kullanır fakat zayıftan yana görünür, zayıfın yanında olduğunu iddia eder! Böylece yaptığı tahribatı kendi âleminde örtmeye çalışır.
Neden böyledir?
Büyük çoğunluğu eğitimsiz ve ekonomik olarak da zayıf durumda olan insanların, şuur altında güç gizlidir. Güçlü olandan medet bekler. Bu nedenle çok çabuk yönlendirilebilir, fikirlerinde kararlı duramaz, hissi davranır.
Örnek vermeye gerek yok ama köy ağalarına koşulsuz itaat eden kırsal kesimde yaşayanlar ve şehirde de başka ağalara koşulsuz itaat edenler yeterli……

Saygılarımla.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder